bembeyaz

bembeyaz
[be'mbeyaz]
s.
1. 非常白, 雪白: Delikanlı kâğıt gibi bembeyaz olmuştu. 小伙子面如纸色。Saçı sakalı bembeyazdı. 他的头发、胡子都是雪白的。Tekne, arkasında bembeyaz köpükler bırakarak ilerliyordu. 船在飞驰, 船后激起阵阵雪白的浪花。
2. (阳光)灿烂的: Küçük kertenkeleler duvarın çatlaklarından çıkıverdiler, sonra bembeyaz ışığa yayılıp güneşlendiler. 小蜥蜴从墙壁缝隙中爬出来, 在灿烂的阳光下展开身体, 晒着太阳。
◇ \bembeyaz kesilmek 变得很白; 吓得脸色苍白: Kadının zaten sarı olan yüzü bembeyaz kesildi. 女人本已焦黄的面色变得煞白。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • bembeyaz — sf. 1) Çok beyaz veya apak Yanında kapkara yüzlü, bembeyaz dişli bir de zenci vardı. R. H. Karay 2) zf. Pırıl pırıl, apaçık bir biçimde Bütün İzmit bir leylak demeti gibi bembeyaz, gözlerinin önüne açıldı. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BEMBEYAZ — Her tarafı beyaz, çok beyaz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bembeyaz kesilmek — beklemediği bir durum karşısında beti benzi atmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • akbak — bembeyaz …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Gemination (Sprache) — Gemination (lat. geminare „verdoppeln“) bezeichnet in der Linguistik Dopplungen von Buchstaben oder Worten sowie die damit einhergehenden sprachlichen Phänomene, wie z. B. eine längere Aussprache. Buchstaben und Phoneme Gemination bezeichnet …   Deutsch Wikipedia

  • ak pak — sf. 1) Bembeyaz, temiz, parlak Ak pak gerdanı, bileziklerle dolu kolları ile görürüz Fahriye ablayı. N. Cumalı 2) mec. Saçı sakalı ağarmış …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çiziktirme — is. Çiziktirmek işi Önünde duran bembeyaz kâğıda önemli bir şeyler çiziktirmeye başladı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harem — is., tar., Ar. ḥarem 1) Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, selamlık karşıtı Harem, ihtiyar hatunların bembeyaz patiska sedirli küçük köşe odalarında kalmıştı. F. R. Atay 2) Bu bölümde oturan kadınların hepsi 3) esk. Karı, eş ... gelen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabartma — is. 1) Kabartmak işi 2) Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı 3) Kil, alçı, taş vb. işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef Bir sanatkâr eliyle alçıdan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyı — is. 1) Kara ile suyun birleştiği yer Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor. Y. Z. Ortaç 2) Kenar, uç Su kıyısında yıkanan güvercinler gibi silkindi. N. Cumalı 3) den. Sahil Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küme bulut — is. Üst bölümleri bembeyaz ve küme durumunda, tabanı da çoğu kez yatay ve esmer bulut, kümülüs …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”